Tuesday, February 9, 2010

PEKİ PEKİİİ ANLADIK


Her şeyden sen anlarsın...
Her şeyi sen bilirsin...

Mazhar Fuat Özkan bu şarkıyı 1982’de söylediğinde, hedef kitlesi bu kadar da geniş değildi bence.. Her konuda en iyi olduğunu iddia etmek pek de “trendy” değildi o zamanlar.
Biz vasıflarımızı bağıra çağıra ilan etmez, hatta konusu açıldığında da belli bir çekingenlik duyar “yok canım, o kadar da değil” falan derdik.

Bizden sonraki nesillerde bir “kendini allama pullama” çabası peydah oldu, nedense. Gerçek hallerinden memnun olmadıkları için midir, oldukları gibi bir değer ifade etmeyeceklerinden korktukları için mi, bilmiyorum. (Konuyu uzmanına bırakalım!)
Bir de üstüne, bu “beceriyi” göster-e-meyenlerden “salaktır o” diye bahsetmeye başladılar ki, ben de, çeşitli defalar, payıma düşeni almışımdır bu damgadan :-). Fazlaca ileri gidip, kendinizle ilgili tariflerinizi “aşağılık kompleksi var sende” diye yorumlayanlar bile olur zaman zaman.. Güler misiniz, ağlar mısınız?
Benim ilk tercihim, her zamanki gibi gülmek valla!

Marifet kimileri için “her şeyi iyi yaparım” demek. Ve yapamamak... yarım yamalak yapmak... yüzüne gözüne bulaştırmak... sonucunda bir sürü mazeret üretmek... ve yeni bir konuda yeni bir macera için yeni kimliklere bürünmek...

İnsanın ne "yapamayacağını" ve ne "olmadığını" bilmesi çok da önemli bir vasıftır.

Günahlarını almayayım, bilip de göstermiyorlar büyük ihtimalle.. İmaj çalışması olarak..

Yeni izlediğim “The Invention of Lying” filminde olduğu gibi olsa, yine anlayacağım.



Filmin Fragmanı






Herkesin dürüst olduğu bir ortamda, ilk -hadi yalancı demeyeyim- “kendini allayıp pullayan” sizseniz, (kazanma tarifiniz de buysa) kazanırsınız, doğrudur.. Ama siz pıtrak gibi çoğalırken, hepiniz kendinizi abartıp dururken, e biz de iskontolu dinleyeceğiz tabi ki, o zaman söylediklerinizi.. Herkesin yalancı çoban olduğu bir dünyada, saf köylü sayısı da gün geçtikçe azalacaktır ..

“En uzağa sen gittin, en çabuk da sen döndün..Peki pekiii anladık!”

Sen neymişsin be ağbi!!

Herkesin “sahici” olduğu bir dünya dileyerek, MFÖ’nün ’85 TRT yılbaşı programındaki görüntüleriyle baş başa bırakıyorum sizi.. Bakın ne kadar da gençmişler..



MFÖ Peki Peki Anladık

No comments:

Post a Comment