Friday, December 7, 2012

21.12.2012 Bence Güzel Bir Tarih


21.12.2012. Sizce de güzel bir tarih değil mi?
Belki de öyle bir günde ve öyle bir yılda doğduğum için, ben içinde 2 geçen günleri ve yılları çok severim.
Dolayısıyla bu tarihi de çok sevdim.
Mayaların takvimi bu tarihte bitiyormuş! Eee, Mayaların takvimi hangi tarihte başlıyor ve ne kadar sürüyor, buna baktık mi? Yok!
"7 Şubat'a kadar elektrik olmayacak, güneş doğmayacak, elinizi bile göremeyeceksiniz; aman korkmayın," diyen mailler dolaşıyor ortalıkta. Bir haftalık hava raporunu bile üç defa revize eden bir sistemde, birilerinin elinde bu kadar kesin bir foton kuşağı - manyetik geçiş, ya da her neyse- etkisi öngörmek için mevcut bir teknoloji varsa, zaten 22 Aralık'ta fahiş fiyatlarla sunulacak çareleri de üretmişlerdir çoktan. O yüzden, telaşa kapılmayın derim.
Her ne kadar ihtimal vermese de, insan Milli Piyango çıkarsa ne yapacağını hayal ettiği gibi, elektrik olmazsa ne yapacağını da düşünmeden edemiyor. Ki, elektriksiz kalmak için 3600 yıllık yoldan Marduk gezegeninin gelmesine gerek yok, Sandy kasırgasının bir tur da bu taraftan atması bile yeterlidir aslında.



Kar fırtınası kadar yakinen takip ediliyor ve bekleniyor olmasına rağmen, Sandy'nin ziyareti sonrasında haftalarca elektriksiz kalındığı düşünülürse, aslında belki de, hayatta kalmak için ne kadar çok şeye bağımlı olduğumuzu fark etmenin  zamanı gelmiş olabilir bu tarih vesilesiyle. Ve yavaş yavaş, bağımlılıklarımızdan kurtulmaya başlamanın. 

"Ahahaaa hani dünyanın sonuydu, bitmedi işte" demek için, o pek teknolojik arabalarımızda, daha da teknolojik iphone'larımıza sarılırken, en ufak bir depremde bile kilitlenen telefonlar ve kilitlenmesi için bir yağmurun yeterli olduğu trafiğe ve sensörlerle donatılmış, arıza yaptığında camı bile kapanmayan/açılmayan arabalara mahkum olmadan yaşayabilme becerisi geliştirmek iyi bir fikir olmaz mıydı? Kaçımızın bisikleti veya telefon kartı vardır acaba? (Hayııır, yurt dışında kullandıklarınız sayılmıyor!)


Buzdolabı, ocak, fırın, kalorifer sistemi, klima, hatta asansör, hepsi elektrikle çalışıyor, değil mi?



Bir günlüğüne deneyebilir miydiniz acaba elektriksiz yaşamı? Hadi hazırlıksız yakalanmayın, bir hafta da hazırlanma süreniz olsun!
Ben denemeye kararlıyım. En azından nerede çuvalladığımı görmüş olurum.
Bahsedilen aydınlanma belki de budur. Kimseye ve aynı zamanda teknolojiye de muhtaç olmadan karnınızı doyurabiliyor musunuz? Bir yerden bir yere gidebiliyor musunuz? Güvenliğinizi sağlayabiliyor musunuz? (Evdeki aşçı, kapıdaki şoför ve güvenlikçi de sayılmıyor tabi ki.)

21 Aralık'la ilgili olumlu ve dayanağı olan bir yazı okumak isterseniz de,  Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş'ın derKi'de yazdığı yazıyı öneririm. 


Meraklısı için Sirius Uzay Araştırma Merkezi Kurucusu ve dünya dışı yaşam konusunda dünya çapında tanınan bir araştırmacı olan Haktan Akdoğan'ın Habertürk Öteki Gündem programındaki yorumları da aşağıdaki linkte. 
Yetkili bir ağızdan duymak istediğimiz cevabı da biri vermiş oluyor sonunda: 
"21 Aralık'ta dünyanın sonu falan gelmiyor. Güneşin 26 000 yıllık kendi döngüsünün sonu geliyor- yani bir güneş yılı daha bitiyor," diyor Haktan Akdoğan.
Çok mu zordu bunu böyle basitçe açıklamak, şimdiye kadar niye kimse yapmadı, çok merak ettim; getirisi mi yoktu acaba?


Bu yılbaşı belki de en aydınlık yılbaşımız olur.
Ne düşünürsek onu yaratıyoruz; aydınlık diyelim, aydınlık olsun!  


No comments:

Post a Comment